Birbirinden güzel dört çocuğu var, Eyfel Kulesi’ne bakan bir evde yaşıyor, Fransa’nın en zengin adamlarından birinin oğlu ile birlikte. Ama her şey her zaman bu kadar yolunda değildi. Dünyanın en güzel kadınlarından, model Natalia Vodianova’nın parıltılı yaşamının ardında hırslı, inatçı ve yardımsever bir kadının zorlu hikâyesi var. Şimdi başkaları için mücadele eden Vodianova, “Bu benim geçmişimin gerçeği” diyor.
Giles Hattersley, The Sunday Times / The Interview People
Sıra, ölçüsüz Sovyet hırsının örneklerine geldiğinde, Natalia Vodianova, Sputnik’e bile kafa tutardı. Daha önce onun kadar başarı odaklı kimseyle röportaj yapmamıştım. Mükemmel modellik kariyeri, moda haftaları arasında dört çocuk sahibi olması, giderek daha zengin adamları kapması, doğum yeri Rusya’da kurduğu Naked Heart Vakfı için milyonlarca dolar toplaması bunu kanıtlıyor.
Ne var ki, önceleri ciddi zorluklarla karşılaştı. Nijniy Novgorod’da fakirlik içinde büyüdü. Gençlik yılları, babasının evden kaçması, üçkâğıtçı üvey babası, ailenin mafyaya borçları ve çok defa aç karnına uyumak zorunda kalışıyla geçti. Vodianova, böylesine zorlu bir hayattan kaçmak için hiç durmadan koşmaya inanıyor. “Bir şey için savaşmam gerekiyor” diyor: “Bu benim geçmişimin gerçeği. Savaşmak, eskiden benim için yüktü ama bu durumu, artık insanlara yardım etmeme yarayan bir alet çantasına dönüştürdüm.”
Regent Street’teki Café Royal’de, süslü özel odasında otururken onu izliyorum. Kaçacağı bir yer olmadığını düşünüyorum. Tek günlüğüne Londra’ya gelmiş, erkek arkadaşı ve en küçük çocuğunun (Maxim, 1) babasını Paris’teki evinde bırakmış. Yani dünyanın en büyük lüks tüketim malları üreten gruplarından Louis Vuitton Moët Hennessy’nin (LVMH) Yönetim Kurulu Başkanı Bernard Arnault’nun (Fransa’nın en zengin adamı. Serveti 34 milyar dolar civarında) 38 yaşındaki oğlu Antoine Arnault’yu. Daha önce, gayrimenkul zengini İngiliz aristokrat Justin Portman ile 10 yıl evli kalmış, ondan üç çocuğu olmuştu (14 yaşındaki Lucas, 9 yaşındaki Neva, 8 yaşındaki Viktor).
Üzerindeki krem rengi kaşmir ve devasa Fendi deri eteğiyle Vodianova, insanın cesaretini kıracak kadar kusursuz ve kontrollü. Sahiden modanın saf hali gibi görünüyor. 33 yaşında hâlâ taş bebeğe benziyor, ama Mario Testino’nun “Supernova” dediği kadının nihayet yetişkin gibi görünüyor olması güven veriyor. Çevresindeki Naked Heart Vakfı çalışanları ve halkla ilişkilerciler, MacBook’larında harıl harıl çalışıp onaylanması için önüne birtakım kâğıtlar koyduklarında da yetişkin tavırlarıyla hayranlarını etkiliyor.
Biz buluştuğumuzda, Vodianova’nın Londra’da bulunma sebebi Eski Billingsgate Market’ta Londra Moda Haftası sürerken ikincisi gerçekleşen büyük bağış toplama gecesi Olağanüstü Fon Fuarı hakkında konuşma yapmaktı. Burası, lüks ürünlerin müşterisi olmak için bin İngiliz Sterlini (yaklaşık 4 bin 230 TL) ödeyen ünlülerle tıklım tıklım doluyor. Geçtiğimiz yıl Natalia Vodianova, ‘öpücük stand’ı işletirken, (yanaktan öpücüğün bedeli 500 İngiliz Sterlini’ydi), diğer ev sahibi Karlie Kloss yüksek meblağlara kurabiye sattı. Eva Herzigova, Dior dondurma standı işletti; moda yazarı Suzy Menkes, Swarovski’nin sponsoru olduğu bir kristal küreyle kâhin oldu.
TUTKULU YARDIMSEVER: Natalia Vodianova
Vodianova, Naked Heart Vakfı’nı 22 yaşındayken kurdu ve bugüne kadar 30 milyon İngiliz Sterlini (yaklaşık 126 milyon TL) bağış topladı. Aslında kuruluşun amacı Kuzey Osetya’daki trajik Beslan okul baskınının ardından burada oyun parkı inşa etmekti. Ama ilk bağış işi o kadar başarılı oldu ki, kuruluş, Rusya’da 155, Britanya’da üç oyun parkı inşa etti. Geleneksel olarak özel ilgiye muhtaç ve engellilerin bir kenara itildiği Rusya’da, engelli ailelerinin bedelsiz yardım hizmetleriyle toplumla bütünleşmesine odaklandı. Bu, onun yakından bildiği bir durum; üvey kardeşi Oksana (27), felçli ve otistik doğdu. “Bir ölüm kalım meselesinin önemini vurguluyoruz. Özel ilgiye muhtaç insanlar ülkemde ayrımcılığa ve dışlanmaya maruz kalıyor” diyor.
Şimdi her şey daha iyiye gidiyor. “1990’larla bugünü karşılaştıramazsınız” yorumunu yapıyor ve bunda Naked Heart Vakfı’nın etkili olduğunu ekliyor. Asıl mücadelenin kamuoyunun düşüncesini değiştirmek olduğuna ve bu konuda Rus hükümetinden daha derin bir anlayış ortaya koyduğuna inanıyor.
Belki de Hillary Clinton’ın onu ‘melek’ olarak nitelemesi şaşırtıcı olmayabilir, ama onun can sıkıcı iki boyutlu bir şeylere benzediğinden emin değilim. Kesinlikle, sonuna kadar tutkulu monologlar ortaya koyup, meseleye soylu (ama biraz yorucu) bir tarzda kendini derinden adıyor. Ayrıca çekici de olsa, statüden tahrik olan becerikli bir işletmeci olduğunu düşünüyorum. 17 yaşında Paris’e giden bu kadın, iki ay içinde kendi kendine İngilizce’yi öğrendi ve bir anda sansasyonel bir moda ikonuna dönüştü. Bir yandan da aristokrat olmaya hazırlanıyordu. Çoğu model, işleri azalana kadar çocuk sahibi olmayı erteler ama Vodianova 19 yaşında ilk çocuğunu doğurmaktan büyük keyif aldı. Doğumdan 10 gün (gün!) sonra yeniden podyumda yürüyordu. O sezon 40 şova çıktı. Böylesine acımasız bir irade, biraz korkutucu gelebilir. 4.5 aylık hamileyken Calvin Klein mayo kampanyasında poz verdi. Daha yakın zamanda, 2013’te, Paris yarı maratonunda koşarken ayak tırnağı düştü, ama akşamüstü Givenchy’nin şovunda podyuma çıktı.
“BİR LOUIS VUITTON ÇANTAYA DÖNÜŞTÜM”
Hiç kuşkusuz zorluklara bayılıyor. Ancak evde, bu denli kararlılığı sürdürecek kadar becerikli mi? Geçen ay, eski eşi, parti insanı ve sanatçı Portman, çiftin birlikte geçirdiği zamanlar üzerine Facebook’ta önce tuhaf bir paylaşımda bulundu, sonra sildi. Söylendiğine göre şöyle yazdı: “Hayatım, onun moda hayatıyla senkronize değildi. Benden utandığını düşündüm ve hızla eski bir Louis Vuitton çantaya dönüştüm.” Rehabilitasyondan döndükten sonra evde Natalia’nın sıcak ilgisiyle karşılaşmadığını, kalbinin kırıldığını söyledi. Gerçek hakkında şüphelenmeli miyiz? Evliliklerde neler olduğunu kim bilir? Vodianova, bu konuda kesinlikle yorum yapmıyor. Tabii ki, kötü niyetli kalemler onu nasıl daha varlıklı bir milyardere takas ettiğini yazacak, oysa Natalia Vodianova, kendisi zaten bir servete sahip. Forbes dergisi, modelin yıllık kazancının milyonlarca dolara ulaştığını açıklıyor.
Ne olursa olsun, o lüks delisi bir oligark eşi değil. UNESCO panellerine katılmak ve devlet başkanlarıyla tanışmak ona daha uygun. Kaçtığı için şanslı olduğu yere borcunu ödemesinin gerekliliği konusunda da şüpheliyim. Doğduğunda babası orduya katılmak için onları terk etmişti. Bir sanayi bölgesinin dışında, yasadışı meyve standı kurmadan önce dört farklı işte çalışan dul bir anne tarafından yetiştirildi. Vodianova, bir mankenlik okulu tarafından keşfedilip, Paris’e gitme şansını yakaladığında burada çalışıyordu. Genetik piyangoyu kazanmasaydı, hayatının nerede sonlanacağını kim bilebilir? O biliyor. Bu nedenle başarının peşinde koşuyor ama yine bu nedenle anlam da arıyor. “Mankenlik yeterince zor olmamaya başlamıştı” diyor. “Bunaltıcı olabilir ama bu, güzellik, lüks ve size tanrıça gibi davranılmasıyla ilgili. Bir noktada yeterince meydan okuma şansı kalmamıştı. Her şey çok rahat hale geldi. Konfor bana göre değil.”
Nihayet bazı yüklerinden kurtulmuş gibi görünüyor. Ailesi ile ilgili, “Sektördeki diğer hayatlarla karşılaştırdığınızda sakin bir hayat yaşıyoruz. Tahmin ettiğiniz kadar olağanüstü değil” diyor. Yine de muhtemelen o kadar da kötü değildir… Gülüyor. Evleri Eyfel Kulesi’ne bakıyor, hafta sonlarını Paris’e 40 dakika uzaklıktaki Arnault kırevinde geçiriyorlar. İronik şekilde, sıradışı bir servete sahip bir adamın oğlu olan sevgilisinin kendi çabalarıyla bir yere geldiğini söylüyor. “Birilerinin çocukları ayrımcılığa uğruyor ama onun insanlara yaklaşımı babasından farklı ve herkes onu bunun için seviyor.” Şu an LVMH’nin erkek giyim markası Berluti’nin başında. “Duygusal zekâya sahip” diye mırıldanıyor. “Onu seviyorum. Onunla gurur duyuyorum.” Evlenmek veya daha fazla çocuk sahibi olmak istiyor mu? “Bu biraz kişisel” diyor. Sonra mutlulukla gülümsüyor ve en büyük iltifatını yapıyor: “Her şey çok sakin.” Neden olay çıkarmak istemediğini görebilirsiniz. Onca yıllık mücadelen sonra, biraz huzur, ihtiyacı olan tek şey.