Son dönemlerde halk arasında oldukça popüler konulardan biri kuşaklar. Hayatınız boyunca en az bir kez bile olsa X,Y ve Z kuşağı gibi betimlemeleri duymuş olmanız çok olası. Peki, doğum yılınıza göre hangi kuşaktasınız? İçinde bulunduğunuz kuşağın genel özellikleri neler? İsterseniz gelin cevabını birlikte verelim.
Dünya yıllar geçtikçe değişiyor ve gelişiyor. Haliyle farklı dönemlerde dünyaya gelen insanların dünyaya olan bakış açıları da farklılıklar gösteriyor. Özellikle yaşanan çocukluk ve ergenlik yılları insanların dünya görüşünde oldukça önemli bir yere sahip. Farklı yaş gruplarının farklı nesiller (kuşaklar) altında incelenmesinin genel sebebi budur.
Bizler Hangi Kuşağa Aitiz?
Günümüzde kuşaklar adı altında incelenen başlıklar şu şekilde;
- 1925-1945: Sessiz (Silent) Kuşak
- 1946-1960: Baby Boomer (Bebek Patlaması)
- 1961-1980: X Kuşağı
- 1981-1995: Y Kuşağı
- 1996-2020: Z Kuşağı
Sessiz (Silent) Kuşak 1925-1945
Kendi isteklerini değil geleneği ön plana koyan ve birçok toplumsal olaya karşı sessiz kalması öğütlenen kuşaktır. ‘’Sessiz Kuşak’’ adı da tam olarak buradan geliyor. Bu neslin büyük kısmı dedelerimiz ve ninelerimizden oluşuyor.
İkinci dünya savaşı gibi dünyanın seyrini değiştiren önemli olaylara tanıklık eden bu nesil, kanaatkar ve genel olarak otoriteye saygı duyan insanlardan oluşur. Mevcut düzeni olduğu gibi kabullenirler.
Bu nesilde işsizlik oranı günümüz nesillerine oranla daha düşüktür. Buna karşın bu nesilde kadınların yüzde 80-90’lık kısmının çalışmadığını da ekleyelim.
Baby Boomer (Bebek Patlaması) Kuşağı 1946-1960
Baby Boomer yani ‘’Bebek Patlaması’’ ismi, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından bebek doğum oranlarındaki artıştan geliyor. Günümüzde bu kuşak artık orta yaşlıdan yaşlı sınıfına geçiş evresinde olduğu için, genç kuşaklarla aralarındaki bakış açılarından ötürü çokça çatışıyorlar.
Genelde kuralcı ve çalışkan bir yapıya sahipler. Çocuklarının başarı kriteri olarak okullardaki notlarının yüksek olmasını görürler.
Bir önceki nesle göre daha değişim odaklı olmuşlardır. Dünyayı değiştirme gibi konularda söz sahibidirler. Her ne kadar değişimde söz sahibi olduklarını söylesek de, günümüz teknolojisine yeni yeni adapte olabildiklerini de söylemeliyiz.
X Kuşağı (Ortanca Kuşak) 1961-1980
Birbirine tamamen zıt ve çatışma halinde olan iki kuşağın arasında kaldığı için ‘’ortanca kuşak’’ olarak da bilinir. Bu jenerasyonun iş sadakati ve çalışkanlığı geçmiş kuşaklar gibi oldukça yüksektir.
Dünya çapında birçok alanda önemli değişimlere birinci elden şahit olmuş ve hepsine uyum sağlamış olan bir nesildir. Ayrıca önceki nesillere nazaran daha az çocuk yapan bir nesil.
X kuşağında kadınlar erkeklere göre daha eğitimlidir, önceki nesillerde böyle bir şey söz konusu değildi.
Y Kuşağı 1981-1995
Mensuplarının kendilerini ‘’Efsane Nesil’’ olarak nitelendirdiği kuşaktır. Aslen bu düşüncelerinde haklılar, birçok şeyi en son yaşayan nesil Y Kuşağı’dır. Sokaklarda oynayan son nesil olduklarını söyleyebiliriz. Bunu yaparken teknolojiye ayak uydurmak konusunda da hiçbir zorluk çekmeyen ve tüm alanlara hakim olan belki de tek kuşaktır.
Y Kuşağı, girişimci düşüncenin toplumun geneline yayılmaya başladığı kuşaktır. Önceki kuşaklara göre daha sorgulayıcı ve otoriteye karşı bir düşünceleri vardır. Büyüklerinden çok, kendi yaşıtlarının düşüncelerine ve görüşlerine önem verirler.
Eski nesillere göre evlenme oranları ve evlenme yaş ortalamaları oldukça yüksektir. Günümüzde bu yaş ortalaması erkeklerde 27, kadınlarda 23’tür. Aynı zamanda Y kuşağı, en çok dini inanca sahip olmayan (ateist) ve LGBT üyesi insanın bulunduğu kuşaktır.
Z Kuşağı 1996-2020
‘’Nerede o eski bayramlar, eski çocukluklar’’ lafını çokça duyuyoruz. Bunun sebebi aslen Z kuşağının diğer nesillere göre çok farklı yetişmesinden ötürüdür. Her çeşit teknolojik imkanın içinde doğan bu kuşak, tam olarak öngörülemeyen bir kuşaktır çünkü bazıları hala çocuktur.
Geleneksellikten uzak ve tamamen uzak, otoriteye karşı çok ters düşüncelidirler. Aynı zamanda Z Kuşağı, en yalnız yaşayacağı öngörülen kuşaktır. Bunun sebebi kendilerini teknolojiye fazla kaptırmaları olarak görülür.
Sosyal medyayı ve teknolojiyi büyük çoğunluğunun yanlış kullanmasından ötürü, eski nesillere göre dijital okuryazarlıkları biraz aşağı seviyededir.
Z Kuşağının sonrasını (2020) henüz inceleyemiyoruz, bunun çok geçerli bir sebebi var. Çünkü henüz hepsi, haklarında incelemeler yapılamayacak kadar sevimli birer bebek.