Kuş yiyen goliath örümceği (Goliath birdeater), ağırlık olarak düşünüldüğünde dünyanın en büyük örümceğidir. Teknik olarak, dev avcı örümceğinin daha uzun bacakları vardır, ancak oldukça hafif bir örümcektir. Bu devasa tarantulaya “kuş yiyen” denilse de, bu isim pek doğru sayılmaz. Çünkü kuş yiyen goliath örümceği, çok nadiren kuş yer.
Bununla birlikte, goliath tarantulalarının doymak bilmeyen bir iştahı vardır. Büyük böcekleri, solucanları ve birçok farklı amfibiyi yerler. Bazen küçük bir kemirgen, kertenkele veya yılan bile yakaladıkları görülür. Kuş yiyen goliathların, düzenli olarak kuş yiyememesinin nedeni muhtemelen karada yaşıyor olması.
Kuş yiyen goliath, av aramak için ağaçlara tırmanmak yerine, bataklık alanlarda ve orman zemininde saklanma eğilimindedir. Goliath, yerde veya bir kütüğün altında bir yuva oluşturarak gün boyunca saklanabilir. Bir gece avcısı olarak, güneş battığı an ortaya çıkarlar ve güzel bir ziyafet çekerler.
Nerede Yaşarlar? İnsanlar İçin Tehlikeli Mi?
Bu devasa tarantulalar, Güney Amerika’nın Kuzeyindeki yağmur ormanları boyunca geceleri her an görülebilirler. Büyük dişleri, küçük hayvanları felç edip öldürebilen bir zehir ile doludur. Yakaladıkları avı zehirler ve yuvaya sürüklerler, devamında sindirim enzimleri enjekte eder ve besini sıvılaştırırlar. Sıvılaşmış besini ise rahatlıkla tüketirler.
Dünyanın en büyük örümceği olsalar da, kuş yiyen goliath türü en tehlikeli örümceklerden biri değildir, en azından biz insanlar için. Zehirleri insanlara zarar vermeyecek kadar hafiftir, kabaca bir eşek arısı tarafından sokulmaya eşdeğerdir.
Ancak, kuş yiyen goliathlar ile ilgili endişelenmeniz gereken şey dişler değildir. Bir goliath insan tarafından korkutulursa, yırtıcıları korkutmak için kullandıkları savunma amaçlı “tıslama” ları kullanabilirler. Bu sesi duyduktan sonra geri çekilirseniz, bu tarantulalar sadece kendilerini savunmak için ısırmaya meyilli olduğundan, ısırılma olasılığınız çok düşüktür.
Olur da çekilmezseniz, ciltte tahrişlere sebep olan ve solunum almayı güçleştiren bir salgı salgılayacak ve biraz da olsa canınızı yakacaktır.
Bu tip ufak tehlikelere rağmen, kuş yiyen goliathlar insan toplumunda birkaç farklı role sahiptir. Güney Amerika’daki birçok toplum, bu tarantulaları kavurup tüketmeyi çok seviyor. Yiyenler ise, örümceğin karides benzeri bir tada sahip olduğunu iddia ediyorlar.
Ayrıca, böcek ve sürüngen besleme hobisi olan birçok kişi bu tarantulaları evcil olarak beslemekten oldukça keyif alıyor. Şaşırtıcı bir şekilde, dişi goliathlar iyi bakıldıkları takdirde 25 yıla kadar yaşayabilirler. Bu sebeple onları hafife almamak gerek.
Kuş Yiyen Goliath Hakkında İlginç Bilgiler
Kuş yiyen goliath tarantulaları yaşayan en büyük örümceklerden biri olsa da, bazı biyolojik özellikleriyle oldukça dikkat çekicidir. İşte kuş yiyen goliathlar hakkında ilginç biyolojik gerçekler:
Tıslayan Bir Tarantula
Stridülasyon, bir titreşim yaratmak için iki vücut uzvunu birbirine sürtme eylemidir. Goliath tarantulaları ise bu tıslama seslerini, ağızlarının etrafındaki tüyleri birbirine sürterek oluştururlar. Tüyleri, oluşturduğu keskin titreşim sesiyle çok rahat bir şekilde fark edilmesini sağlar.
Bu canlılar, yalnızca tehdit altında olduklarında bu sese başvururlar. Yanlışlıkla üzerlerine basmak üzere olan büyük hayvanlar tarafından görülmelerini sağlayabilir, veya bazı yırtıcı hayvanları kendilerinden uzaklaştırman için de yapabilirler. Tehdit hissetmedikçe kolay kolay bu yola başvurmazlar.
Stridülasyon adını verdiğimiz bu titreşim sesleri, yalnızca kuş yiyen goliathlar tarafından çıkarılmaz. Çekirgelerin ve bazı yılanların da çıkardığı seslerle neredeyse birebir aynıdır.
Dış İskelet
En küçüklerden başlayıp kuş yiyen goliatha kadar tüm örümcekler, eklem bacaklılar familyasının bir parçasıdır. Karidesten yusufçuklara kadar tüm eklembacaklılar, diğer hayvanlar gibi iç iskelet yerine bir dış iskelete sahiptir.
Goliath örümceklerin dış iskeleti, savunmadan duyusal algılara kadar çeşitli işlevlere hizmet eden tüylerle kaplıdır. Dış iskelet örümceği güvende tutar ve kaslarının çalışmasını sağlar, ancak bir dezavantajı da bulunuyor.
Kemiklerin aksine, dış iskeletler oluştuktan sonra büyümeyi durdurur! Bu durum böceklerin, örümceklerin ve kabukluların dış iskeletlerini yaşamları boyunca sürekli olarak dökmeleri ve yeniden biçimlendirmeleri gerektiği anlamına gelir. Bu sebeple, eklem bacaklıların birçoğu dış iskelet değiştirirler, eski dış iskeletin çıkıp yenisinin gelmesi gerekir. Bu da, örümceği birkaç saat savunmasız bırakır.
Dev Böcekler
Kuş yiyen goliathlar, günümüzde yaşayan en büyük tarantula olsa da, geçmişte yaşamış ve nesli tükenen birçok böceğe göre oldukça küçükler. Bulunan dev böcek fosilleri bu düşünceyi doğruluyor.